Marangoz Mehmet Atay ile internetten kıyafet satan Ebru Atay (47) çiftinin 2 erkek çocuğunun büyüğü olan ve diş polikliniğinde çalışan Veli Eren Atay, geçen yıl 15 Temmuz’da öğle saatlerinde Karşıyaka’daki evinden çıkıp Çeşme’ye gitti, aynı günün akşamı da, arkadaşlarıyla Alaçatı’daki eğlence merkezine geçti. Görgü tanıkları ve kamera kayıtlarına göre, saat 02.30 sıralarında Atay’ın birlikte eğlenmeye geldiği 2’si kız, 4 arkadaşı mekandan ayrıldı.
Veli Eren Atay ise mekandan saat 04.00 sıralarında çıktı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. En son annesiyle 16 Temmuz saat 01.00’de telefonda görüşen Veli Eren Atay’ın, kendisini merak etmemelerini, Çeşme’de çok eğlendiklerini söylediği öğrenildi. Oğullarının hayatından endişe eden Ebru-Mehmet Atay çifti, polis merkezine gidip kayıp başvurusunda bulundu. Aradan geçen zamana rağmen Veli Eren Atay’dan haber alınamadı. Çeşme Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Veli Eren’i bulmak için çalışmalarını sürdürürken, sanat dünyasından birçok isim de Veli Eren’in bulunabilmesi için sosyal medya hesaplarından paylaşımlarla destek verdi. Veli Eren’in bulunması için fotoğrafı ve cep telefonu numarasının bulunduğu ‘Kayıp’ afişleri bastıran ailesi, sokak sokak gezip, duvar ve direklere yapıştırarak herkesten destek istedi. Ancak aradan geçen 288 güne rağmen Veli Eren Atay’dan herhangi bir ses çıkmadı.
‘HAYATTA OLDUĞUNA İNANIYORUM’
Umutlu bekleyişlerinin sürdüğünü belirten Mehmet Atay, “Oğlum Veli Eren’in hayatta olduğuna inanıyorum. Kiminle, nereye gittiğini araştırıyoruz. Yurt dışına çıkmış olabilme imkanı çok yüksek. Çünkü burada olsaydı, bir şekilde bir iz bulunurdu” dedi.
Emniyet güçlerinin de Veli Eren’in bulunması için çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Atay, “Ancak, yeni bir bilgi yok. Kaybolduğu Deliklikoy mevkisinde ne yolda ne de koyda kamera yok. Bölgede belirli aralıklarla kamera olması gerekirdi. Eğer bölgede kamera olsaydı Veli Eren’in bulunması kolay olacaktı. Deliklikoy mevkisinin 3-4 kilometre ötesindeki Alaçatı köprüsü altında MOBESE var, bir de Ovacık tarafında Siteler var, onların önünde kamera mevcut. Çocuğumuz kaybolmadan önce Deliklikoy diye bir yer olduğunu bile bilmiyordum. Çeşme’nin her yerini bilirim ancak orayı bilmiyordum. Oraya neden kamera koymuyorlar, onun da bir sebebi mutlaka vardır diye düşünüyorum. Orası daha ıssız bir yer” diye konuştu.
‘SADECE NEFES ALIYORUZ’
Veli Eren’in kaybolmasından sonra hayatlarının alt üst olduğunu da anlatan Atay, eşinin kullandığı ilaçlardan dolayı sürekli uyuduğunu ve iş hayatından uzaklaştığını kaydetti. Atay, sözlerine şöyle devam etti:
“Ne gündüzümüz var, ne gecemiz. Evimizin balkonuna çıkıp, sabaha kadar yıldızlarla konuşmaya başladım. Kesinlikle oğlumuzu bulacağız diye düşünüyorum. Ya kendisi bir şekilde bize ulaşacak ya da biz onu bulacağız. Neden böyle olduğunu bilmiyoruz ama yüce Allah, bizi bir sınavdan geçiriyor. Eşim de şu an burada olmak isterdi ama kendisi Ege Üniversitesi’nde devamlı tedavi görüyor. İlaçların dozunu artırıyorlar, içtiği ilaçlardan dolayı sürekli uyuyor, kalkamıyor. İçtiğimiz suyun bile tadını alamıyoruz. Sadece nefes alıyoruz. Binlerce insan, bizim için dua ediyor, bu bizi ayakta tutuyor.”
İlk defa oğulları yanlarında olmadan bir bayram geçirdiklerini aktaran Atay, “Kapıdan dışarı çıkamadım. Bize bayram, çocuğumuz geldiği zaman olacak” dedi.