Bakan Şimşek: Enflasyonda düşüş devam edecek
HAZİNE ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Enflasyonda düşüş devam edecek. Daha destekleyici finansal koşullar, yani sıkı finansal koşullardan, sıkı para politikasından daha gevşek bir para politikasına doğru evrileceğiz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara’da Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 2023 yılı ekonomik değerlendirme toplantısına katıldı. Bakan Şimşek, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, ABD ve Çin gibi ülkelerdeki ekonomik görünüm, para politikası ve enflasyon beklentilerini açıkladıktan sonra Türkiye’deki duruma ilişkin, “Türkiye’de 2023’te büyüme güçlü seyretti. Orta Vadeli Program (OVP) hedefimiz olan yüzde 4,4 büyümeyi gerçekleştirirsek, OECD verileriyle karşılaştırırsanız küresel ortalama büyümenin 1,5 katı Türkiye büyüyor olacak. Dolayısıyla Türkiye’nin göreceli olarak güçlü büyüdüğü bir yıl 2023. Yeniden dengelenmenin de yani büyümenin kompozisyonunun daha dengeliye doğru evrildiği bir ikinci yarıyı gördük. Üçüncü çeyrek verileri bunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Dördüncü çeyrekte muhtemelen bu devam etmiştir” dedi.
‘GEVŞEK BİR PARA POLİTİKASINA EVRİLECEĞİZ’
Şimşek, OVP’yle uyumlu; ama yüksek bir enflasyon olduğuna işaret ederek, “OVP hedefinin oldukça altında bir bütçe performansı var. İşsizlikte azalma var. İşsizlik oranı 2014’ten bu yana en düşük seviyede. 2024’e baktığımız zaman, büyüme zayıf seyredecek. Bu, ortalama beklenti. Enflasyonda düşüş devam edecek. Daha destekleyici finansal koşullar, yani sıkı finansal koşullardan, sıkı para politikasından daha gevşek bir para politikasına doğru evrileceğiz. Ticarette belirsizlik devam ediyor. Bir taraftan savaşlar var, bir taraftan korumacılık var, jeopolitik gerginlikler var. Emtia fiyatları da muhtemelen oynaklık arz edecek” diye konuştu.
‘TÜRKİYE İÇİN ÇOK BÜYÜK FIRSATLAR VAR’
OVP’yi kararlıkla uygulayacaklarını ifade eden Şimşek, şöyle konuştu: “Bizler bu programa sahip çıkarak, bu kadar zorlu küresel koşulların yeni normal olduğu dönemde, ‘Türkiye için bu koşulları fırsata nasıl dönüştürürüz’ peşindeyiz. Biz bir ada değiliz, dünyanın bir parçasıyız, dünyadaki trendler bizi etkiliyor. Biz diyoruz ki; OVP’yi sabırla, başarıyla, kararlılıkla toplumun bütün kesimlerinin desteğiyle uygulayabilirsek o zaman Türkiye için çok büyük fırsatlar var. Biz bu programı yaparken MÜSİAD’ın görüşlerine başvurduk. Diğer bütün sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvurduk. Gerek Cumhurbaşkanı Yardımcımız, gerek ben, ilk 1-2 ayda sizlerle yoğun bir mesai harcadık. Dolayısıyla biz bu programı steril bir ortamda hazırlamadık. Türkiye’nin ihtiyaçlarını, dünyadaki konjektörü ve sizlerin de temenni, taleplerini, beklentilerini, sorun olarak gördüğünüz alanlara çözüm üretmek için bu programı yaptık. Bu programın özünde fiyat istikrarını sağlamak var. Fiyat istikrarını destekleyecek bir mali disiplin gerekiyor. Sürdürülebilir bir cari açık ve rezerv birikimi. Bunlar hep programın hedefleri. Büyümede kompozisyonun iyileştiği, yüksek sürdürülebilir büyüme bizim tabii ki nihai amacımız. Bu dönemde kompozisyonun iyileştirilmesi lazım sürdürülebilir olması için. Sadece iç talep kalıcı olarak refahı artıramıyor. Bir de kazanımları kalıcı kılacak üçüncü bir ayak var. O da yapısal reform. Programın özü bu.”
‘DEZENFLASYONU DESTEKLEMEMİZ LAZIM’
Bakan Şimşek; öngörülebilirlik, kaynakların üretken alanlara kanalize edilmesi, risk priminin düşürülmesi ve daha adil gelir dağılımı için fiyat istikrarının çok önemli olduğuna işaret ederek, “Fiyat istikrarını nasıl sağlayacağız? Enflasyonu düşürerek sağlayacağız. Bunu nasıl yapacağız? Tekerleği yeniden keşfetmiyoruz burada. Talebi yönetmek için para politikasında bir sıkılaşma gerekiyordu. Bunu yaptık, yapıyoruz. Bunu destekleyici seçici kredi sıkılaşması, miktarsal sıkılaşma, teknik terimlere girmek istemiyorum. Destekleyici maliye ve gelir politikaları önemli hususlardır. Maliye politikasının, deprem hariç, dezenflasyonu destekleyici olduğunu söyleyebilirim. 2023 sonuçları yakında açıklanacaktır Strateji ve Bütçe Başkanlığımızca. Göreceksiniz, deprem hariç, bütçe disiplinini önemli ölçüde sağlamaya dair attığımız adımlar başarılı olmuş. 2024’te de aynı perspektif olacak. Maliye politikasının da dezenflasyonu destekleyici olması lazım. Hatta yapısal reformlarla üretkenliği, verimliliği artırarak birim maliyetleri aşağı çekerek hem rekabet gücü hem dezenflasyonu desteklememiz lazım. Dolayısıyla sadece para politikasıyla olmaz” diye konuştu.
‘TEK HANEYİ 2026’NIN SONUNDA ÖNGÖRÜYORUZ’
Uluslararası Para Fonu’nun çalışmasına göre; dünyada enflasyon şoku yaşayan ülkelerin, dezenflasyon süreci ile beraber şok öncesine dönüş süresinin ortalama 3,2 yıl olduğunu belirten Şimşek, “Bizim program geçen sene başladı. Tek haneyi 2026’nın sonunda öngörüyoruz. Dolayısıyla bizim ortaya koyduğumuz program dünya gerçekleriyle de örtüşüyor. Bu önemli bir konu. Dünya enflasyonu nasıl indirdiyse, nasıl bir programla başarılı bir şekilde uyguladıysa, biz üç aşağı beş yukarı aynı çerçeveyi OVP’ye yansıttık ve şu anda uygulama evresindeyiz. Bizde enflasyon yüksek olduğu için parasal sıkılaşma, bu Merkez Bankası’nın uhdesinde olan bir konu, bir süre sıkı kalacak. Yani enflasyonu çıpalayacak seviyeye çıkacak ve bir süre sıkı kalacak. Daha sonra dezenflasyonda yani enflasyonu düşürmede başarı ile birlikte tabi ki Türkiye de küresel normlara uygun olarak burada gerekli adımları atacak. Bizim patikamız bu” ifadelerini kullandı.
‘REZERV BİRİKİMİNDE MESAFE KATETTİK’
Doğru politikalar ve reformların, beraberinde portföy tercihlerini getireceğini söyleyen Şimşek, “Portföy tercihleri içeride ve dışarıda lira lehine olacak. Şu ana kadar öyle gidiyor. Uluslararası doğrudan yatırımların, öngörülebilirlik arttıkça artacağına inanıyorum. Yurt dışı yerleşiklerin lira varlık tercihleri burada önemli bir faktör. Cari açık niye önemli? Çünkü dış finansman ihtiyacında azalmaya gidecek. Ülkenin dışarıdan daha makul maliyetlerle finansman bulmasının yolunu açacak. Dış borcu daha sürdürülebilir bir patikaya sokacak. Makro finansal istikrara katkı sağlayacak. Genel anlamda istikrar ve öngörülebilirlik artmış olacak. Rezerv birikimi de Türkiye’nin kur oynaklığında azalmaya, risk priminde düşüşe, finansal şoklara karşı korunaklı olmamıza ve yatırımcı güveninde artışa neden olacak. Yani hiçbir hedefin böyle gelişigüzel konulmadığını bilin. Rezerv birikiminde mesafe kat ettik. Cari açığı azaltmada mesafe kat ettik. Enflasyonu kontrol altına almada mesafe kat ettik. Yıllık düşüşler, ilk günden beri söylüyoruz 2024’ün ikinci yarısı. Nedeni çok basit, para politikası gecikmeli çalışıyor. Siz bugün tedbir alıyorsunuz, o tedbirlerin yansıması zaman alıyor” açıklamasında bulundu. Bakan Şimşek, Merkez Bankası’nın rezervlerinde mayıs ayından bu yana 47 milyar dolar bürüt artış olduğunu, şu anki rezervlerin de 145,5 milyar dolar civarında olduğunu aktardı.